Marmara Denizi, bu sabah saatlerinde 3 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Depremin merkezi Marmara'nın derinliklerinde yer alırken, sarsıntı İstanbul'un bazı bölgelerinde de hissedildi. Özellikle deniz çevresindeki yerleşim alanları, Madra çevresindeki kıyı kesimlerini etkileyen bu olayı oldukça tedirgin bir şekilde karşıladı. Depremin ardından sosyal medyada da birçok kullanıcı hissettikleri sarsıntıları paylaşarak tepkilerini dile getirdi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamada, depremin merkez üssünün Marmara Denizi'nin kuzey kıyıları olduğu belirtildi. İlk belirlemelere göre; deprem, yerel saatle sabah 10:15’te gerçekleşti. Depremin derinliği ise 7 kilometre olarak kaydedildi. Sosyal medya kullanıcıları, depremin İstanbul'un Anadolu ve Avrupa Yakası’ndaki farklı bölgelerde de hissedildiğine dair pek çok mesaj paylaştı. Ancak yetkililer, deprem sonrası henüz herhangi bir can veya mal kaybı bildirimi almadıklarını duyurdu. İstanbul ve çevresindeki depremzede bölgelerde yaşayanlar, sarsıntıyı şiddetli bir şekilde yaşadıklarını ifade ettiler.
Bu tür depremler, Marmara Bölgesi'nin aktif fay hatları üzerinde bulunmasından dolayı sıklıkla yaşanmakta. Uzmanlar, Marmara Denizi'ndeki bu 3 büyüklüğündeki depremin, büyük depremler için bir öncü niteliği taşıyabileceğini ifade ediyor. Jeologlar, bölgedeki artçı sarsıntıların olabileceğini ve bu durumun tehlikenin henüz geçmediği anlamına geldiğini vurguluyor. Deprem Bilimci Prof. Dr. Ahmet Mete İzgi, "Marmara Bölgesi, her an büyük bir depreme hazırlıklı olmalı. Bu tür küçük sarsıntılar, her ne kadar korkutmasa da, dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor." dedi.
Son yıllarda, Marmara Bölgesi'nde yaşanan depremler, hem halkı hem de uzmanları her seferinde alarma geçiriyor. İstanbul'un geçmişindeki büyük depremler, şehrin tarihine derin izler bırakarak, pek çok yapının yıkılmasına neden olmuştu. Bu deneyimlerden yola çıkarak, yetkililer acil durum planlarını gözden geçirmeye ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor. Uzmanlar, halkı depreme hazırlıklı olmaları konusunda uyarırken, güvenli alanlar belirlenmesi ve acil durum kitlerinin evlerde bulundurulması gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Marmara Denizi'nde meydana gelen bu sarsıntı, sadece bir uyarı niteliği taşımaktadır. Herkesin güvenliği için, depreme karşı hazırlıklı olmak hayat kurtarıcı olabilir. Açıklamalarına devam eden Prof. Dr. İzgi, halkın panik yapmadan, gerçekçi önlemler alması gerektiğini dile getirdi. Deprem sonrası gelen artçı sarsıntılar için halk, anlık bilgilendirmeleri takip etmeye özen göstermeli ve uzmanların önerilerine kulak vermelidir. Deprem gerçeği, Marmara’nın tartışmasız bir gerçeğidir ve bunun bilincinde olarak yaşamamız gerekmektedir.
Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki haftalarda bölgedeki depremler hakkında daha fazla verinin ortaya çıkması bekleniyor. Halk, afet süresince esnek olmalı ve uzmanların önerilerini ciddiye almalıdır. Uzmanların yaptığı uyarılar, deprem sonrası olaylara en iyi şekilde hazırlıklı olmanın anahtarıdır. Bu doğrultuda, düzenli tatbikatlar ve eğitimler ile depreme hazırlık sürecinin güçlendirilmesi gerekiyor.