Esenyurt ilçesinde yaşanan korkunç bir olay, eski sevgili şiddetinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Bir kadın, eski erkek arkadaşının kendisine yönelik şiddet, şantaj ve tehditlerle dolu bir cenderenin içine girdiğini anlattı. Bu olay, hem bölge halkında hem de sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve kadına destek olan pek çok kişi, şiddetin her türlüsüne karşı sıfır tolerans gerektiğini vurguladı.
Olayın merkezindeki kadın, eski sevgilisi ile olan ilişkisini bitirmesinin ardından birkaç hafta içinde korkutucu mesajlar almaya başladığını ifade etti. “İlk başta sadece birkaç mesajla başladı. Ama zamanla tehditler artmaya başladı, sanki buna alışkındı” dedi. Yaşadığı süreçte büyük bir korku içinde yaşadığını söyleyen kadın, eski sevgilisinin kendisine kimi zaman sosyal medya üzerinden, kimi zaman da yüz yüze, ölümle tehditlerde bulunduğunu belirtti. Annesini, kardeşlerini işin içine katarak şantajlar yaptığını anlatan kadın, “Beni bırakmazsan aileme zarar veririm” gibi ifadelerle sindirmeye çalıştığını vurguladı.
Bir süre bu duruma katlanan kadın, yaşadığı sıkıntıların dayanılmaz hale gelmesinin ardından polise başvurma kararı aldı. Ancak bu süreç, onun için pek de kolay olmadı. Kadının ifadesine göre, poliste yaşadığı zorluklar ve süreçte hissettiği yalnızlık, durumu daha da içinden çıkılması güç hale getirdi. “Savcılığa başvurdum, koruma talep ettim ama sonuç alamadım. Her şeyin daha kötüye gideceğini bilemezdim” diyerek yaşadıklarını aktarırken gözyaşlarını tutamıyordu. Sonunda kadın, kadın sığınma evine gitmeyi ve hayatını yeniden inşa etmeyi düşündüğünü ifade etti.
Bölge halkı, olayın ardından bu tür durumların sıkça yaşanmasından endişe duyar hale geldi. Kadın, kendisi gibi birçok kadının benzer şiddet olaylarına maruz kaldığını bilmenin verdiği psikolojik yükle yaşamaya devam ediyor. Esenyurt'ta kadınların, bu tür tehlikeleri önceden fark etmesi için bilinçlenmesi gerektiğini düşünen yerel aktivist gruplar, toplumda farkındalık yaratmak için çeşitli etkinlikler düzenlemeye başladı. Şiddet, artık sadece bir bireyin sorunu değil, tüm toplumun sorunu haline gelmiştir. Harekete geçen güçler, ruhsal destek hizmetleri sunmayı ve kadınları bilgilendirmeyi amaçlıyor.
Bu olayla birlikte, kamuoyunda eski sevgili dehşetinin ne denli yaygın ve kabul edilemez bir sorun olduğu tartışmalarını alevlendirdi. Sonuç olarak, Esenyurt'taki bu olay, şiddetin önlenmesi ve kadınların korunması için daha fazla adım atılması gerektiğini hatırlattı. Her birey, yalnız olmadığını bilmeli ve bu tür olaylarda sesini çıkarmalıdır; çünkü hiç kimse, yaşadığı dehşete mahkum olmamalıdır. Artık bu tür olayların son bulması, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun görevdir.
Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta ise, hukukun bu tür olaylara karşı duyarlı olması ve mağdurları koruma altına almasının gerekliliğidir. Her kadının, şiddet gördüğü durumlarda sesini duyurabilmesi adına desteklenmesi, toplumsal bir dayanışmanın öncelikleri arasında yer almalıdır. Esenyurt'tan gelen bu tür üzücü haberler, toplumsal bilincin artması, şiddetin cesaret bulduğu bir alan olmaktan çıkarılması gerektiğinin altını çizmektedir. Gelecek, kadınların sesinin yükselmesi ve şiddetin son bulması için herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesiyle mümkün olacaktır.