Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ilham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Abu Dabi'de gerçekleştirdikleri bir görüşme ile Güney Kafkasya'daki barış sürecinde önemli bir adım attı. Her iki liderin katılımıyla yapılan bu toplantı, uzun süredir devam eden çatışmaların ardından bölgede barışın sağlanması adına atılan somut bir adım olarak değerlendiriliyor. Taraflar, geçmişteki anlaşmazlıkları geride bırakarak daha stabil bir geleceğe yönelik planlarını masaya yatırdı. Bu görüşme, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde büyük bir yankı uyandırdı ve barış umutlarını pekiştirdi.
Görüşme öncesi ve sonrası, liderlerin sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımlar, süreç hakkında toplumların beklentileri üzerinde derin etki yarattı. Aliyev, yaptığı açıklamada, “Barış anlaşması için kararlı adımlar atıyoruz. Bölge halkının huzur içinde yaşaması için bu görüşmelerin devam etmesi gerekiyor,” ifadelerini kullanarak sürecin önemine vurgu yaptı. Öte yandan Paşinyan ise, “İki halk arasında kalıcı barış sağlamak için karşılıklı trust inşası şart,” diyerek diyalog sürecine dair umut vurgusunu ön plana çıkardı.
Anlaşmanın detayları henüz netleşmemiş olsa da, yapılan görüşmenin her iki taraf için de barış sürecine yeni bir nefes kazandırması hedefleniyor. Tarafların önümüzdeki günlerde yapacakları ek görüşmelerin de, barış anlaşması için ne ölçüde etkili olacağı merak konusu. Bu tür üst düzey toplantıların sıklığının artırılması, uluslararası kamuoyunun da dikkatini üzerine çekiyor. Birçok uzman, bu süreçlerin sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini de etkileyeceğini öngörüyor.
Abu Dabi'deki bu üst düzey görüşmelere, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşların temsilcilerinin de katılması, barış sürecinin evrensel bir önem taşıdığını gözler önüne seriyor. Uzmanlar, bu desteklerin sadece diplomatik anlamda değil, aynı zamanda ekonomik ve kültürel düzeyde de fayda sağlayacağına inanıyor. Barış anlaşmasının sağlanması, yalnızca Azerbaycan ve Ermenistan için değil; bölgedeki diğer ülkeler ve uluslararası ticaret için de büyük fırsatlar sunabilir.
Beş gündür süren görüşmelerin ardından, her iki liderin de barış için hazır olduğu mesajı vermesi, halklar arasında bir umut dalgası yarattı. Ancak bazı analistler, köklü bir sorun olan Dağlık Karabağ meselesinin hâlâ tam anlamıyla çözüme kavuşmadığına, bu müzakerelerin somut bir anlaşmaya dönüşmesi için ciddi bir irade göstermenin gerekliliğine dikkat çekiyor. Ayrıca, geçmiş deneyimlerin canlandırdığı güvensizlik, sürecin önündeki en büyük engel olarak görülüyor.
Önümüzdeki dönemlerde yapılacak olan ek toplantılar, iki ülke arasındaki ilişkilerin ne yönde ilerleyeceğini belirleyecek. Aliyev ve Paşinyan’ın Abu Dabi’de gerçekleştirdiği bu buluşma, belki de uzun zamandır beklenen barışın ilk tohumları olarak tarihe geçecek. Barış sürecinin ilerlemesi, ayrıca bölgedeki diğer ülkeler arasında da benzer müzakerelere ilham kaynağı olabilir.
Sonuç olarak, Abu Dabi'deki görüşme, sadece iki ülke arasındaki ilişkilere değil, aynı zamanda daha geniş bir perspektife de ışık tutuyor. Barışın inşası için atılan bu adımlar, hem devletler arası ilişkilerin güçlenmesine hem de toplumların barış içinde bir arada yaşama iradesinin artmasına olanak sağlayacaktır. Gelecekteki gelişmeleri dikkatle izlemeye devam edeceğiz.